Kanada’daki Algoma Üniversitesi’nden bilim insanları, insan beyninin çok zayıf da olsa ışık yaydığını tespit etti. Bu ışıklar “ultra-zayıf foton emisyonları” (UPE) olarak adlandırılıyor. İnsan gözünün doğrudan göremediği bu ışıklar, beynin enerji metabolizması sırasında ortaya çıkıyor. Elektronların parçalanması ve momentum kaybı gibi fiziksel süreçler bu ışımayı tetikliyor.
YENİ BİR IŞIK TÜRÜ
Uzmanlar, bu fenomenin ateşböceklerinin yaydığı biyolüminesansla veya çocukların elinde parlayan fosforlu oyuncaklardaki fosforesansla karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor. Aynı şekilde, ısıl radyasyondan da farklı bir doğaya sahip. Bu, beyin hücrelerinin bizzat enerji üretim süreçlerinden kaynaklanan çok özel bir ışık.
BEYNİN IŞIK HARİTASI ÇIKARILDI
Araştırmada, beynin özellikle iki bölgesine odaklanıldı:
Sol oksipital lob: Görsel işleme merkezi.
Sağ temporal lob: Sözel olmayan iletişimle ilgili.
Bu bölgelerdeki UPE düzeyleri ölçülerek, beyinden yayılan zayıf ışıkların haritası çıkarıldı.
YENİ BİR DÖNEM Mİ BAŞLIYOR?
Çalışmayı yürüten baş araştırmacı Hayley Casey, bu tür ışık emisyonlarının nörolojik hastalıkların erken tespiti için büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. UPE’ler sayesinde:
Beyin tümörleri
Hafif travmatik beyin yaralanmaları
Toksik etkilere bağlı değişiklikler
gibi durumlar, invazif olmayan bir şekilde ve mevcut tarama yöntemleri (PET, MRI) gibi beyin aktivitesine müdahale etmeden tespit edilebilecek.
BİR KISMI BİLİNİYORDU
Bilim dünyası uzun süredir insan vücudunun çok düşük seviyelerde ışık yayabildiğini biliyordu. Ancak bu çalışma, özellikle beyin dokusuna odaklanarak bu fenomenin kaynağını ve işlevini daha derinlemesine ele aldı. Beynin “parıltısı”, sadece biyolojik değil, aynı zamanda potansiyel bir biyobelirteç (biomarker) olabilir.