Bu sıra dışı tırtıl, örümcek ağlarına takılan sinek, böcek, karınca gibi çeşitli küçük canlıların ölü ya da ölmek üzere olanlarını tüketiyor. Ancak asıl dikkat çekici özelliği, bu kurbanların bacak, kanat ve hatta başlarını vücuduna yapıştırarak kendini gizlemesi. Bu yöntemle örümceklere yakalanmadan hayatta kalmayı başarıyor.
Kemik koleksiyoncusu tırtılın yaşadığı habitat oldukça sınırlı. Sadece 15 kilometrekarelik bir alana yayılmış durumda ve yalnızca kütüklerin içi, ağaç kovukları ya da kaya boşluklarındaki ağlarda bulunabiliyor. Gece karanlığında harekete geçen tırtıl, örümceğin dikkatini çekmeden, ağın üstünde sessizce avlanıyor.
Araştırmalara göre, bu tırtıl bugüne kadar hiçbir örümcek tarafından yenmedi veya ağlara sarılmadı. Bunun sebebi, üzerindeki kurban kalıntılarının tırtılı “yenmeyecek kadar eski bir yemek” gibi göstermesi olabilir.
Kemik koleksiyoncusu, Hyposmocoma cinsine ait. Hawaii’ye özgü olan bu küçük güve türü, normalde taş, yosun veya ağaç kabuğu gibi doğal malzemeleri kullanarak kendine taşıyabileceği ipek sığınaklar yapıyor. Ancak bu yeni tür, başka hiçbir Hyposmocoma’da görülmeyen şekilde, ölü böcek parçalarını bilinçli olarak toplayıp kullanıyor.
Bu türün evrimi 6 milyon yıl öncesine dayanıyor; yani şu an yaşadığı Oahu Adası’ndan bile daha eski. Bilim insanları, bu güvelerin zamanla yok olan daha eski bir Hawaii adasından Oahu’ya göç etmiş olabileceğini düşünüyor.
Tırtıl yalnızca 5 milimetre uzunluğunda olmasına rağmen, davranışları oldukça saldırgan. Oldukça bölgeci olan bu canlılar, aynı ağda başka bir tırtıla rastladığında onu yiyor. Bu da her ağda genellikle sadece bir bireyin bulunmasının nedenini açıklıyor.
Keşfedildiğinden bu yana geçen 20 yıldan fazla sürede sadece 62 birey gözlemlendi. Tür son derece nadir ve kendine has özellikleriyle bilim dünyasında heyecan yaratmış durumda. Çalışmanın baş yazarı entomolog Daniel Rubinoff, “Biz onların boyutunda olsaydık, hiç şüphesiz bizi de yerlerdi” diyerek türün vahşiliğine dikkat çekti.