Tüm taşlar kıymete binecek: Bilim insanları yeni yöntem keşfetti

Bazalt gibi doğal silikat mineralleri, su ve CO₂ ile reaksiyona girerek katı karbonat maddeler oluşturur. Bu süreç, tarım arazilerine ezilmiş kayaç yayarak toprakların daha fazla karbon emmesini sağlamak için kullanılıyor. Ayrıca, bazı çalışmalar bu yöntemin tarımsal verimi artırabileceğini de gösteriyor.

Ancak Kanan, doğal silikatların yeterince hızlı aşınmadığını ve bu yüzden karbon yakalama oranlarının abartıldığını savunuyor. “Veriler çok net: Doğal silikatlar, atmosferde anlamlı miktarda karbon çekmeye yetecek hızda aşınmıyor” diyor.

ÇİMENTO ÜRETİMİNDEN İLHAM ALDILAR

Bunu aşmak için ekip, çimento üretiminden ilham alan bir yöntemle silikatları daha reaktif minerallere dönüştürmenin bir yolunu buldu. Yeni yöntemde, kalsiyum kaynağı ve magnezyum silikatlar 1400°C’ye kadar ısıtılarak kalsiyum silikat ve magnezyum oksit üretiliyor.

“Bu sürecin gücü, hem kalsiyum silikatın hem de magnezyum oksidin oldukça reaktif hale gelmesi” diyen Kanan, bu minerallerin standart silikatlara kıyasla binlerce kat daha hızlı aşındığını belirtiyor.

Ancak yöntemin bir dezavantajı var. Yüksek sıcaklıklara ulaşmak için büyük miktarda enerji gerekiyor ve doğal gaz kullanımı nedeniyle önemli karbon emisyonları üretebilir. Fakat ekip, bu emisyonların doğrudan yakalanabileceğini veya reaktif minerallerin bir kısmının doğrudan bu emisyonları emmek için kullanılabileceğini öne sürüyor.

Şu anda ekip, günde 15 kilogram reaktif kaya üretmeyi başardı, ancak bunu tarım arazilerinde kullanılmak üzere ticari bir ürün haline getirmeyi hedefliyor.

Southampton Üniversitesi’nden Rachael James, Kanan’ın geleneksel ERW yöntemlerinin işe yaramadığı iddiasına katılmıyor. Ancak, hızlandırılmış silikat aşınmasının iklim değişikliğiyle mücadelede önemli olabileceğini kabul ediyor. “Hızlandırılmış hava koşullandırma süreçleri, acil iklim krizine çözüm getirebilir” diyen James, 10 yıl içinde anlamlı CO₂ yakalamanın, 50 yıl beklemekten daha faydalı olacağını belirtiyor.

Öte yandan, Edinburgh’daki Heriot-Watt Üniversitesi’nden Phil Renforth, bu fikrin potansiyelini kabul etse de, daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor. “Üretilen mineraller çimento bileşenleri içeriyor ve tarım arazilerinde kullanıma uygun olmayabilir” diye ekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir